- ulumak
- عوى
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
ulumak — nsz 1) Köpek, kurt, çakal vb. hayvanlar uzun, iniltili, ağlar gibi bir ses çıkarmak Geceleyin çakallar etrafta dolaşır, ulurlardı. S. F. Abasıyanık 2) İnsan iniltili ses çıkararak boğuk boğuk ağlamak Boğazında acı bir yumru, gözleri kupkuru,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ulımak — ulumak III, 255 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
pavkırmak — nsz, hlk. 1) Tilki veya çakal ulumak Tok bir çakal toprakta debelenmekte, arada ince ve bembeyaz dişleriyle aya doğru pavkırmaktaydı. O. Kemal 2) Ateş, alev alev yanmak 3) Alev, bir yere doğru yönelmek 4) Çok öfkelenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
uluma — is. Ulumak işi Çılgın gözlerini haddinden fazla açarak uzun uzun bir havlama, bir ulumadır tutturmuş. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
urlamak — bağırmak, ulumak I, 189bkz: or ılaşmak, orlaşmak, urılamak, urlaşmak, yurlamak urlaşmak bağrışmak, çağrışmak I, 239bkz:orılaşmak, orlaşmak, urılaşmak, urlamak, yurlamak urmak, vurmak, dövmek; koymak, yapmak; takmak, I, 12, 13. 20, 27, 93, 164,165 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini